KADINLARDA UYARILMA SORUNLARI…
Uyarılma, cinsel döngünün bir parçasıdır. Cinsel istek ve uyarılma sorunları genellikle birlikte ele alınmaktadır. Cinsel döngü dendiğinde; kadın ve erkekte benzer olan evrelerden bahsediyoruz, yani döngü, cinsel istek ve uyarılma ile başlar. Bunu heyecanın arttığı plato dönemi izler. Sonraki dönem yaşanan sürenin en kısa olduğu, alınan zevkin en yoğun olduğu orgazm dönemidir. Daha sonra da her şeyin normale döndüğü çözülme dönemi gelir. Erkeklerde daha belirgin olan uyarılamama dönemi dediğimiz refrakter dönemi vardır.
Uyarılma en ilkel haliyle, kadının ve erkeğin cinsel organlarının cinsel birleşmeye hazırlanma dönemidir diyebiliriz. Uyarılma sırasında vücutta pek çok şey olur. Heyecanlanmayla birlikte, kalp atışı artar, nefes hızlanır. Genital organlara giden kan akışı artar. Erkekte ereksiyon yani peniste sertleşme, penis başında kayganlık veren lubrikasyon sıvısı oluşurken, kadında yanaklar kızarır, meme uçları belirginleşir, klitorise kan dolar ve klitoris belirginleşir. Vajinal sekresyonda artışla birlikte kayganlık sağlanır. Vajina girişi ilişkiyi kolaylaştırmak üzere açılır ve vajina esneyerek uzar.
Beyin ve vücut cinsel uyarılmayı ayrı ayrı başlatabilirler ama orgazma giden yolda birlikte olmaları gerekir. Kadının uyarılması öncelikle beyinde başlar. Bu kadın ve erkek uyarılması için en önemli fark noktasıdır. Özellikle erkeklerin bu farkı bilmemeleri, kadın uyarılmasının kendileri gibi hızlı ve öncelikli olarak bedensel başladığını düşünmeleri cinsel sorunların temelindeki en önemli sebeplerden birisidir. Bu nedenle kadının duygusal olarak tatmin edilmesi, özel ve değerli olduğunun hissettirilmesi çok önemlidir. Bunlar erkeğin cinsel arzusunun arttığı o anda değil daha öncesinde ilişkinin tamamına yayılmalıdır. Erkeğin kadında şartlanma yaratan davranışları yani her öpüşmenin her dokunmanın arkasından sevişmeye devam etmeleri de kadında isteksizlik ve uyarılma sorunlarına yol açabilir. Sevişmeye başlanıldığında kadının erotik bölgelerine dokunmak için acele etmemek çok önemlidir. Kadınlar için, ön sevişme de denilen penetrasyona kadar yani penisin vajinaya girişine kadar olan süre aslında sevişmenin neredeyse tamamına yakın kısmıdır. Kadınlar erkeklere göre daha geç uyarılırlar buna rağmen cinsel döngünün bitiş süresi kadınlarda daha uzundur. Erkek kendisi orgazm olduktan sonra da kadının ihtiyacına göre onu uyarmaya devam edebilir ve kadındaki fizyolojik bir durum olan çoklu orgazmları eşine deneyimletebilir.
Uyarılma problemleri kişinin kendisiyle ilgili olabilir. Fazla endişeli olanlarda, cinselliğin ayıp, yasak ve tabu olarak benimsetildiği ailelerde yetişen kadınlarda, cinselliğe dair suçluluk duygusu yaşayanlarda, cinsellikle ilgili korkuları olanlarda daha fazla görülmektedir. Bunların dışında, hormonal bozukluklar, bazı psikiyatri ilaçları, tansiyon ilaçları, idrar söktürücüler, alerji ilaçları, astım ilaçları, kolesterol ilaçları, cinsel uyarılmayı olumsuz olarak etkiler. Genelde ülkemizde yukarıda da bahsettiğim gibi alelacele, hatta çoğunlukla çok az ya da hiç ön sevişme olmadan cinsellik başlatılıyor. Bu durum bedenin cinsellik için hazırlanmasını engelliyor. Kadınlar için güven çok önemlidir. Eşe dair problemler, ilişkisel sorunlar, aldatma hikayeleri de güven duygusunu zedelediğinden isteği ve uyarılmayı etkiler. Sevişilen ortamın mahremiyeti, güvenliği, huzuru önemlidir. Stres yaratan parasal konular işle ilgili sorunlar, çocuk ve akrabalarla ilgili beyni meşgul eden her şey isteği ve uyarılmayı etkiler.
Cinsel yakınmalarla başvuran kadınların %20-35’inde cinsel uyarılmada sorun olduğu gözlenmektedir. Zaman zaman kadın veya erkekte uyarılmada güçlük veya uyarılamama durumları olabilir, ancak sürekli olarak yetersiz oluyor veya olmuyorsa, bu durum belirgin bir sıkıntıya ve kişilerarası ilişkide bir sorun oluşturuyorsa ancak o zaman bir problemden bahsedebiliriz.
Cinsel olarak uyarılamama sonucunda vajinada kuruluk hissi, ağrılı cinsel birleşme, orgazm olamama cinsel isteksizlik gibi diğer cinsel sorunlar bunların neticesinde de evlilik ve ilişkisel problemler başlayabilir.
Böyle bir durumda da bunu bir kader olarak algılamayıp sorunun daha başka problemlere yol açmadan ortadan kalkması için bir uzmandan danışmanlık almasında fayda vardır.